0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İsrail Ordusu, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te düzenlediği hücum sırasında yapılan kusurlara dair birinci resmi raporunu yayımladı.

Raporda İsrail Ordusu’nun “İsrailli sivilleri muhafaza vazifesini yerine getiremediği” sonucuna varıldı.

19 sayfalık rapordakilerin birçok , Hamas ve öteki silahlı Filistinli örgütlerden 5 bin silahlı militanın düzenlediği akında 1200 dolayında can kaybına ve 251 kişinin rehin alınmasına nelerin yol açtığı konusunda esasen bilinenlerden oluşuyor.

Dramatik bir ifşa yok lakin İsrail Ordusu’nun Hamas’ın niyetlerini nasıl yanlış okuduğu ve kabiliyetlerini hafife aldığı net bir halde görülüyor.

Raporda, ordunun Gazze’yi ikincil bir güvenlik tehdidi olarak gördüğü ve önceliğin İran ve Hizbullah’a verildiği kaydedildi. Ordunun Gazze “paradoks” olarak nitelenirken, “Hamas gayrı yasaldı lakin rastgele bir alternatif geliştirme gayreti yoktu” denildi.

Ordunun ayrıyeten Gazze’yle uğraşırken “çatışma yönetimi” yaklaşımı seçtiği kaydedildi ve Hamas’ın “büyük boyutlu bir savaşla ilgilenmediği ya da buna hazırlanmadığının varsayıldığı vurgulandı.

2018’den bu yana ortaya çıkan delillerin Hamas’ın nitekim büyük bir plan hazırladığını gösterdiği, lakin “gerçekçi ya da uygulanabilir” bulunmadığı ve Hamas’ın çabucak gerçekleştirebileceği bir tehdit olarak değil uzun vadeli planları olarak görüldüğü kaydedildi.

Raporda, akın öncesindeki aylarda Askeri İstihbarat Müdürlüğü’nün yeni bir kıymetlendirme geliştirmeye başladığı ve Hamas’ın hedeflerinin yalnızca bir vizyon olarak değil “somut çerçeve ve operasyonel planlanmaya sahip” görüldüğü vurgulandı.

Ancak bu yeni değerlendirmenin, askeri istihbarattaki üst seviye subayların dikkatine sunulmadığı tabir edildi.

Raporda, İsrail Ordusu’nda Hamas’ın niyetleri ve ortaya koyduğu tehditle nasıl başa çıkılabileceği konusunda yaygın bir kayıtsızlık olduğu da tabir edildi.

Metinde “Peki, ya yanlışsak sorusuyla ilgili rastgele bir derinlemesine tartışma yapılmadı” denildi.

Zamanla da Hamas ile ilgili istihbarat değerlendirmeleri ve gerçeklik ortasında değerli ve süregiden bir boşluk ortaya çıktığı kaydedildi.

Raporda ayrıyeten “düşmanın kültürü, dini, lisanı ve tarihi de dahil farklı dünya görüşü konusundaki derin bilgide düşüş olduğu da” saptandı.

İstihbarat müdürlüğünün kültüründe derin bir ıslahat yapılması daveti da yapılırken “entellektüel açıklık, kuşku, dinleme, öğrenme, tartışma ve yapan görüş ayrılıklarının teşvik edilmesi gerektiği” vurglandı.

Raporda, çok pahalı istihbarat kaynaklarının korunması isteğinin da 7 Ekim saldırısından çabucak evvel alarm durumuna geçmesini önleyen nedenler ortasında sayıldı.

Gazze’deki birliklerin 7 Ekim’de “birkaç saat boyunca yenildiği” söz edilirken, alanda neler olduğunu manaya aktif karşılık verme kabiliyetlerinin kıymetli hasar aldığı tabir edildi.

Hava Kuvvetleri’nin derhal reaksiyon verdiği kaydedilirken “İsrail askerleri, siviller ve teröristler ortasında ayrım yapmada büyük zorluklar yaşandığı” vurgulandı.

Raporda kimi yerlerde yaralı askerlerin sivillerden evvel tahliye edildikleri de kaydedildi.

İsrail Ordusu’nun vazifesi bırakacağını açıklayan Genelkurmay Başkanı General Herzi Halevi, raporu Pazartesi günü kumandanlarına sunduktan sonra, tüm sorumluluğu üzerine aldığını söyledi.

Halevi “Sorumluluğumu kabul ediyorum. Benimdir. 7 Ekim’de ordunun kumandanı bendim ve hem sizin hem de sizin hepinizin sorumluluğu bende.” dedi.

General, geçen ay istifasını açıklamış ve öbür bir saldırıyı önlemek için daha geniş kapsamlı bir araştırma kurulu kurulması daveti yapmıştı.

7 Ekim saldırısı konusunda şimdi rastgele bir sorumluluk kabul etmeyen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise, bu türlü bir devlet soruşturmasının savaştan sonra yapılması gerektiğini söyledi.

Karşıtları ise Netanyahu’yu, şahsî bir yanılgı kabul etmeye yanaşmamakla suçluyor.

İsrail 7 Ekim saldırısına Gazze’ye karşı akınlarla karşılık vermiş ve Gazze Sıhhat Bakanlığına nazaran en az 48.365 kişi ölmüştü.